Memlekete gelebilmenin en güzel yanı mesafeleri vuslata erdirmek. Kış uykusundan arınır gibi kozasından çıkan kelebek gibi ahde vefayı yerine getirir gibi Baba ocağına varmak, Doğup büyüdüğün şehirde tanıdık yüzler aramak, geçen sene gördüğünü bu sene de görebilmenin umuduyla çalkalanmak, çocukluğunun pasını el sürdüğün yerlerde, ayak bastığın kapı önlerinde aramak…
Yüreklerin yasını hayatta kalanlarla almak, ahde vefayı anmak… Ahh Gurbetlik…
Memleketinin toprağı sıvazlar ilk ayaklarını, kuşların bitmeyen hayat türküsü, çiçeklerin salına salına eğilen dalları selamlar ellerini kokusunu bırakır avuçlarına… Umut ekilen toprakların hasadı yayılır dört bir yana. O an ne ekmek kavgası ne bitmeyen dünya telaşı sıyrılır gider aradan sadece o an… Sonrası yine dön dolan aynı viran bitmeyen geçim telâşları bırakır olduğu yere kendini, eksik hesaplar hep akılda umarsız sevinçler heybede asılı…
Yuvarlanıp gitmek değil mi yaşamak?
Bir Gurbette bir Sıla da ömür törpüsü… Dünya koca bir sofra herkesin karnı nerde doyarsa…
Önemli olan birbirine zarar vermeden nasibi kadarına razı olmak olsa… Uzakları yakın eden gönüllere Vuslat biletleri Umuttan Olsa…